31 Aralık 2008 Çarşamba

Cilt bakımı için bitkileri tanıyın

Pek çok ev yapımı kozmetiğin etken maddeleri bitkisel kökenlidir. Bu bitkilerin çok önemli bir bölümü yüzyıllardır kendilerini çok yönlü olarak kanıtlamışlardır.


Ayrıca son elli yıl içinde bitkiler üzerinde yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları da fevkalade olumlu çıkmıştır. Aşağıda tanıtılan bitkiler, güzellik ve cilt bakımına en uygun olanlardır:

Atkuyruğu:
Bitki, içerdiği bol miktarda silisik asit sayesinde, cilde
yeni bir esneklik kazandırır. İrin toplayan sivilcelerin tedavisinde kullanılabilecek çok etkili bir dezenfekte ilacıdır.

Aynısafa çiçeği:
Cildi temizler ve kendini yenilemesini destekler (regenerasyon). İltihaplanmaları önler ve yaraların iyileşmesini çabuklaştırır. Aynısafa merhemi de yaraların iyileşmesinde önemli rol oynar.

Sarı kantaron:
Yatıştırıcıdır. Özellikle kuru ve çatlak cildi rahatlatır ve iyileşmeyi hızlandırır.

Ceviz yaprağı:
Yağlı ve temiz olmayan ciltlerde ve yağlı saçlarda kullanılabilir.

Ebegümeci:
Basit yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Deriyi düzgünleştirir ve kuru deriye kadife yumuşaklığı kazandırır.

Civanperçemi:
İltihaplanmaları önler, krampları çözer ve dezenfekte eder. Özellikle sağlıksız ve iltihaplı deride başarıyla kullanılabilir

Gülyağı ve gülsuyu:
Deriye canlılık kazandırır ve gerginleştirir.

Ihlamur:
Deri dokusunu güçlendirir ve yeni hücre oluşumunu destekler, kuru ve
duyarlı deriler için uygundur.

Isırganotu:
Derinin kan dolaşımını hızlandırır. Yağlı saçlara ve kepeğe karşı kullanılabilir.

Kekik:
Dezenfekte gücü çok yüksektir. Özellikle sağlıksız ve iltihaplanmaya yatkın deri için önerilir.

Oğulotu(Melisa):
Limon kokulu bu bitki, sinir sisteminin yanı sıra deriyi de genel anlamda yatıştırır.

Mayıs papatyası:
Bu klasik güzellik bitkisi, iltihaplanmayı önleyici ve yatıştırıcı etkileri ile özellikle problemli ve duyarlı deriler için çok önemlidir.

30 Aralık 2008 Salı

En güzel kadın siz olun...

Saç ve cilt bakımı ile makyaj yapımının incelikleri konusunda söylenen her şeyi unutun... Bütün kadınların ihtiyacı olan basit ama çözüme ulaştıran bu güzellik tüyoları ile bakımlı ve etkileyici bir görünüme kavuşmanız hiç de zor değil!

Güzellik ve bakım üzerine çok şey yazılıp çiziliyor... Eğer siz de bu kadar öneriden hangisini değerlendirmem gerekiyor diyenlerdenseniz, Cosmopolitan dergisinin ekim sayısında sayfalarına taşıdığı tüm zamanların en gözde güzellik önerilerine göz atın. Saç bakımında uygulanması gereken basit önerilerden hangi göz tipine hangi makyajın yapılması gerektiğine, en etkili cilt bakımı sırlarından büyüleyici görünen dudaklara kadar verilen ufak püf noktaları ile harikalar yaratacaksınız...

Saçlarınızın kolay şekil alması için...

* Saçınıza seksi bir dolgunluk kazandırmak için, kuruturken yuvarlak fön fırçanızı dik bir şeklide iki parmak kalınlığında saçınıza dolayın ve fön çekin.

* Kuaförünüzden saç uçlarınızı incelterek kesmesini isteyin.

* Saçınızı düz veya hafif dalgalı bir biçime sokmak için kuruturken fırça kullanmayın ki doğal bir görünüm kazansın.

* Mükemmel bir röfleye sahip olmak için kuaförünüze aynı renk grubunun değişik tonlarını kullanmasını söyleyin. Böylece saçlarınız derinlik kazanır.

* Saçınızı forma sokmanın en kolay yolu saçınız nemliyken silikon içeren bir serum uygulamaktır.

* Mükemmel bir at kuyruğu yapmak için saçı toplamadan önce saç diplerine sprey sıkmalısınız.

* Kuru olan saça şekil vermek için saçınızı öne atıp, saç diplerine sprey sıkın. Böylece saçlarınızı geri attığınız zaman hoş bir form oluştuğunu göreceksiniz.

* Saçınızdaki düzgün olmayan dalgaları daha düzgün bir forma getirmek için nemli olan saçınıza düzleştirici serum uygulayın. Daha sonra, bir parmak genişliğinde birer tutam saçı dolayıp kendiliğinden kurumaya bırakın, son olarak bukleleri yumuşak bir şekilde elinizle ayırın.

* Eğer saçınızı yukarıdan topluyorsanız kuaförünüze saçınıza yapacağı röfleleri saçınızın alt kısmına uygulamasını söyleyin. Bu şekilde at kuyruğunuz bir ışıltı kazanacaktır.

* Saçlarınıza seksi bir görünüm kazandırmak istiyorsanız bir parça jöleyi iki avucunuza alıp, parmaklarınız tarak görevi görecek şekilde yukarıdan aşağıya doğru tarayın.

* Saçlarınızı kuruturken dipten dışa doğru ters bir şekilde taradığınız takdirde saçlarınız daha dolgun bir görünüm kazanacaktır.

* Gece çıkmadan önce saçınıza parlaklık kazandırmak için bir allık fırçası yardımıyla far veya allığınızı saçınıza sürün.

* Saçlarınızı yıkarken şampuanı sadece diplere, kremi ise uçlara sürün, bu saçınızın kurumasını engelleyecektir.

Göz makyajı için farklı efektler

* Gözünüze ilk önce açık gri bir eyeliner çekin. Daha sonra açık mavi bir far alarak gözünüzün iç köşesine ve kaşınızın alt kısmına sürün.

* Gözünüze altın parlaklığı kazandırmak için bronz renkte bir göz farını gözkapağınızın tam üstüne sürün.

* Gözlerinizi daha büyük ve parlak göstermek istiyorsanız bir kat siyah rimelin üzerine bir kat lacivert rimel sürün, bu gözlerinizin beyazını ortaya çıkaracaktır.

* Rimeli kirpiklerinizin en dibinden başlayarak ve yavaşça sürün.

* Gözkapağınızın iç tarafına siyah eyeliner çekerek gözünüzü birkaç kez kırpıştırın. Bu, gözünüzün alt kısmına da yayılıp doğal bir görünüm kazanmasını sağlayacaktır.

* Gözünüzün mükemmel görünmesi için ilk olarak gözkapağınızın üzerine ve gözünüzün iç köşe kısımlarına kapatıcı sürün.

* Kirpiklerinizin uzun görünmesi için rimeli ilk olarak kirpiklerinizin uç kısımlarına sürün, kuruduktan sonra ikinci ve üçüncü katları dipten uca doğru sürün.

En güzel cilt sizinki olacak!

* Yatmadan önce yüzünüzü yıkadıktan sonra lavaboya doğru eğilerek kafanızı bir havluyla örtün. Sıcak suyu akıtarak buharın yüzünüze gelmesini sağlayın ve maske uygulayın.

* Pürüzsüz bir görünüm için fondöteninizi sıvı bronzlaştırıcı veya nemlendiriciyle karıştırarak sürün.

* Bronz bir görünüm kazanmak için elmacık kemiklerinize dore simler içeren terra cotta bir allığı yuvarlak bir fırça ile sürün.

* Elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek için ilk olarak teninizin renginde bir pudra sürün. Üzerine gül kurusu tonunda krem allık uygulayın. Son olarak allıkla elmacık kemiklerinin üstüne aşağıdan yukarı doğru hat çekin.

* Makyajınızı uzun süre korumak için elmacık kemiklerinize ilk olarak krem fondöten, daha sonra üzerine toz pudra sürün.

* Pürüzsüz bir cilt için şeftaliyi ezin, balla karıştırarak yüzünüze sürün, onbeş dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayın.

* İlk olarak dudaklarınızın doğal rengine uygun bir kalemle dudak çevrenizi belirginleştirin, ardından kalemden daha açık tonda olan rujunuzu çizdiğiniz kontürün içine sürün.

* Dudaklarınızın gün boyu seksi görünümünü kaybetmemesi için rujunuzu sürdükten hemen sonra dudaklarınızı bir kağıt peçeteye bastırın ve üzerine toz pudra sürün. Son olarak parlatıcınızı uygulayın.

* Dudaklarınızın dikkat çekmesini istiyorsanız üst dudağınızdaki 'V' bölgesine simli bir parlatıcı sürün.

* Dudakları güzel göstermenin en basit yolu herhangi bir ruj üzerine parlatıcı sürmektir.

Vücut bakımı ihmale gelmez
* Bacaklarınızı tıraş ederken tıraş köpüğünü fırça yardımıyla sürün. * Sağlıklı bir renk elde etmek için solaryuma girin veya banyoda keselendikten sonra bronzlaştırıcı krem kullanın.

* İpeksi yumuşaklıkta bir cilt elde etmek için küvetinizdeki suya süt tozu dökün. Laktik asit cildinize yumuşaklık kazandıracaktır.

* Bikini bölgesindeki tüylerinizi aldıktan sonra elinize sıvı krem döküp avuç içinizde ıslattıktan sonra o bölgelere sürün. Kremin yatıştırıcı özellikte olmasına dikkat edin.

* Dekolte giyindiğinizde göğüs arasına bronz tonlarında allık sürüp, üzerine parlatıcı serpin, ışıl ışıl bir dekolteye sahip olacaksınız.

* Yüzünüzde homojen bir görünüm sağlamak için açık renkte fondöten üzerine elmacık kemiklerinizi pembe bir pudrayla canlandırın.

* Gümüş simler içeren parlak beyaz bir farı göz kapağınızla kaşınızın arasına sürün.

* Bir partide bütün gözlerin üzerinizde olmasını istiyorsanız göz makyajınızın kıyafetinize uygun olmasına özen gösterin.

* Kirpiklerinizi daha dolgun göstermek için kirpiklerinizin kenar ya da orta kısmına takma kirpik takabilirsiniz.

Zayıflamanın eğlenceli yöntemleri


Sağlıklı beslenin, sık aralıklarla yiyin ve hiç olmadığınız kadar zayıf görünün. Peki bunu nasıl sağlayabileceğinizi biliyor musunuz? Biz söyleyelim: Aşağıdaki önerilerimizle metabolizmanızı terbiye ederek tabii ki...

Bazı kadınların ne kadar yüksek kalorili yiyecekler tüketseler de, bir kilo bile almamaları, doğanın insanlığa yaptığı en zalim şakalardan biridir. Halbuki, pek çoğumuz bir çizburgere sadece uzaktan bakarak bile pantolonlarının daraldığını hissedecek kadar şanssızızdır. Her istediğini yiyebilen kadınları kıskanmamak mümkün değil, hele de onların metabolizmalarının biraz daha farklı çalıştığını düşünecek olursak: Metabolizma, yiyecekleri önce kaloriye çevirip, daha sonra enerji olarak yakan biyokimyasal bir süreci ifade ediyor. Bu şanslı kadınlarınki oldukça hızlı çalışıyor, ne yazık ki biz bu faktörün değiştirilemez kaderimiz olduğunu düşünüyoruz. Ama neyse ki, günümüzde yapılan araştırmalar, artık hepimizin bu işleyişi kontrol edebileceğini gösteriyor. Belki tembellik eden metabolizmanızı, hemen bir sürat motoruna dönüştüremezsiniz ama yazımızı okuyarak, onu en iyi şekilde kullanmanın yollarını öğrenebilirsiniz. 
Nasıl mı? Pittsburgh Tıp Merkezi ve Kilo Kontrolü Merkezi Yöneticisi ve The Runner's Diet (Koşucunun Diyeti) kitabının yazarı, Prof. Dr. Madelyn H. Fernstrom dinlenirken ya da çalışırken uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerle bunu başarabileceğinizi söylüyor. Bunların arasında şok diyetler, delicesine spor , besin takviyeleri ya da aç kalmak yok. Birkaç kilo vermek ya da kilonuzu korumak için tüyolarımızı dikkate alın. Bunlardan birkaçını ya da tamamını uyguladığınızda işe yaradığını göreceksiniz. 

İçeceklerinizi Soğuk İçin 
"Susuz kalmak metabolizmanız dahil olmak üzere, bütün vücut fonksiyonlarınızın yavaş çalışmasına neden olur" diyor Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi Spor ve Beslenme Direktörü Leslie J. Bonci. O yüzden, günde sekiz bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin. Hatta daha fazlasını içmeniz, metabolizmanızı daha da hızlandıracaktır. İçeceklerinizi buzlu içmeniz durumunda, vücudunuz ısınmak için daha çok enerjiye ihtiyaç duyacağından, daha fazla kalori yakacaktır. 

Kardiyo Hareketlerinizi Değiştirerek Çalışın 
Sadece kardiyo yapmaktansa, kollarınızı aşağı yukarı, bacaklarınızı sağa sola doğru açıp kapayarak zıplamak, vücudunuza çok yüklenmeden kardiyo çalışmak veya koşuya çıkmak gibi değişik ve aralıklı spor aktivitelerinde bulunmak metabolizmanızın daha hızlı çalışmasını sağlar. Bunu nasıl yapabilirsiniz? Çalışma sırasında, üç dakika kendinizi zorlayın ve takip eden üç dakika içinde yavaşlayın. "Ağır bir spor aktivitesiyle, daha az yoğun olanı değişimli olarak yaparak, 30 dakika devam edin" diye öneriyor YMCA'in Spor Araştırma Direktörü Dr. Wayne Scott. 

Egzotik Baharatlar Tüketim 
Genellikle Meksika, Tayland, Hint ve Çin mutfaklarında sıkça kullanılan ve her ikisi de kapsaisin içeren, acı kırmızı biber ile hardal tohumunun, vücudun daha çok kalori yakmasını sağladığını söylüyor Fernstrom. Bir araştırma bir çay kaşığı hardal ile bir çay kaşığı Tabasco yani acı sos tüketen kişilerin metabolizması yüzde 25 oranında daha hızlı çalıştığını kanıtlıyor. Bir restorana gittiğinizde, bahsettiğimiz baharatları içeren baharatlı tavuk veya köri soslu bir yemek sipariş edebilirsiniz. "Yemeğinize baharat ekleyerek, hem daha lezzetli bir hale getirebilirsiniz hem de çok yemezsiniz" diyor. 

Uzak durulacak insan tipi

Bu davranışları sergileyen biriyle ilişkiyi sürdürmeye devam ederseniz, kalbinizin kırılabilir!

Yeni bir ilişkiye başladınız. Ve çok mutlusunuz. Fakat partnerinizin bazı davranışlarına anlam veremiyorsunuz. Yazımızda bahsedeceğimiz davranış şekillerinden birini yakaladığınız anda düşünmeye başlayın.

Ev telefonunu vermiyor:     

Yeni tanıştığımız kişilere ev telefonumuzu vermememiz çok doğal. Fakat sevgilinizin size ev numarasını vermemesi hiç hoş değil. Sizinle sadece cep ve iş telefonu aracılığıyla kontak kurma eğiliminde olan kişilere karşı dikkatli olmalısınız.

Ailesi, işi ve yaşamı hakkında bilgi vermekten kaçıyor:
Bazen karşınızdakine sorduğunuz sorulara verdiği cevaplar, ona daha çok soru sormanıza neden olur. Hiç başınıza böyle bir şey geldi mi? Sevgiliniz bu tarz bir davranış sergiliyorsa dikkatli olun. Bilgi vermek istemeyen birinin sakladığı birşeyler var demektir.

Aniden programını dağiştiriyor:                 
Sevgiliniz buluşacağınızda son anda programınızda değişiklik yapıyor mu? Yapıyorsa bu ne sıklıkta oluyor? Hayatımızda bazen ani değişiklikler yapmamızı gerektirecek olaylar olur ve biz de programımızı bunlara göre değiştirmek durumunda kalırız.


Arkadaşlarıyla tanıştırmıyor:
Sevgilinizin arkadaşlarıyla birlikte bir yerlere gitmek için plan yaptınız. Fakat her plan yaptığınızda ya arkadaşlarının işi çıkıyor ya da sevgiliniz onlarla görüşmenizi istemediğini söylüyor. Ya da diyelim ki arkadaşlarıyla tanıştınız. Size olan davranışları nasıl? Ve herşeyden önemlisi arkadaşları sevgiliniz hakkında ne düşünüyor? İşte bu bilgilerin ışığı altında sevgilinizin bazı özellikerlni öğrenebilir ve onu daha yakından tanıma fırsatı yakalayabilirsiniz.



Saçlarınızdaki 3 soruna, 3 öneri

Hekimlere gelen saç dökülmesi şikayetleri, çoğunlukla mevsimsel ve strese bağlı dökülmeler oluyor.

Yaz günlerinin ardından, deniz, havuz ve bol güneşle mücadeleden yorulmuş, yıpranmış, dökülmeye eğilimli, matlaşmış, kırılgan ve hassas saçlarla ve sorunlarıyla başbaşa kalıyoruz. Dermatoloji uzmanı Melissa Eczacıbaşı’nın, saçlarda sık görülen sorunlara yönelik çözüm önerileri şöyle:

Yağlı saç:
Aslında yağlı olan kısım saç derisi. Bu saçı da yağlandırıyor. Hacimsiz, yapışkan, düz, kolay şekil almayan ve şampuanladıktan sonra çabuk yağlanan saçlar. Başetmek için, kullanılacak şampuanı çok dikkatli seçin. Yağı arıtmada etkili madde içermemeli. Saçlarınızı çok sık yıkamayın (günde en fazla bir kez). Saçları parmak ucuyla değil, avuç içiyle yıkayın. Çünkü parmak ucuyla masaj daha çok yağ üretilmesini tetikler. Saç kremi kullanılacaksa sadece saç uçlarına sürün. Yağlı saçların çok sık taranması doğru değil. Sık tarama bezleri harekete geçirerek yağlanmayı artırır. Mümkün olduğunca az toplayın. Kolay şekil alabilir şekilde kestirin.

Yıpranmış saçlar:
Saçın gücünü, parlaklığını sağlayan protein yapı taşlarının eksik olması, saçların yıpranmış görünmesine neden oluyor. Yıpranmış saçlar, mattır. Daha az su çeker. Yüzeyi pütürlüdür. Yıpranma sonucunda saç incelir. Zor şekil alır. Elastikiyetini kaybeder. İklim kadar, kalitesiz saç boyası, röfle işlemleri, sık çekilen fön, sağlıksız fırçalar, hormonal dengesizlik, yanlış beslenme, stres de saçları yıpratan faktörler. Başetmek için, saçın tipine uygun ürünleri tercih edin. Matlaşan saçlar için mutlaka iyi bakım şart. Özellikle yaz aylarından yıpranmış çıkan saçlara, şampuandan önce besleyici bir ürün sürün. Sonra saç tipine uygun besleyici bir şampuanla devam edin.

Kepekli saçlar:
Başetmek için kepeğe karşı etkili şampuanları kullanın. Saçı sık yıkayın ancak iyi durulayın.

Kepek yapan mantar:
Her yüz kişiden 50’si kepek sorunundan şikayetçi. Kepek, üç etkenin birleşmesiyle ortaya çıkıyor: Saç derisindeki sebum (yağ), malassezia globosa adlı mantar ve tahriş. Malassezia globosa, saç derisindeki sebumdan beslenir. Atıklarıyla saç derisinin tahrişine yol açarak kepeğin belirtisi olan pullanmaya yol açar. Saçlar her gün yıkansa bile saç derisinde bu mantarın beslenebileceği kadar sebum kalır. Çünkü günde 1-2 gram (yılda 0,7 litreye yakın) sebum salgılarız.Kepekle başetmede geçmişte akıl ve mantığı zorlayan yöntemler denenmiş. Sarmısak, kedi sidiği sürmek gibi... Ancak artık çok daha etkili şampuanlar var. Üstelik kolayca uygulanıyor. Kepekle mücadele eden maddeler ya mantarın kendisini yok eder ya cilt hücrelerinin daha kolay dökülmesine yardımcı olur. Bir kısmı da saç derisindeki sebum miktarını azaltır.

Kepek yapan mantarın gen haritası çıkarıldı

P&G Beauty’nin araştırmacıları ile birlikte çalıştıkları akademik uzmanlar, kepek ve diğer cilt rahatsızlıklarına yol açan mantar malassezia globosa’nın gen haritasını çıkardı. Beş yıllık araştırmanın sonucunda çıkarılan gen haritası, geleceğe yönelik tedavilerin yeniden şekillendirilmesinde rol oynayacak. Gen haritasının çıkarılması, organizmanın nasıl çalıştığının en ayrıntılı biçimde ortaya dökülmesi anlamına geliyor.

P&G Beauty araştırmacısı Thomas Dawson, "Malassezia’nın tam gen haritasının çıkarılması, araştırmacılara mantarlarla insanların etkileşimini daha iyi anlamaları için olağanüstü fırsatlar doğuracak. Bunun yanı sıra kepeğe özel bilgilerin derlenmesini de kolaylaştıracaktır" diyor. Araştırmacılar söz konusu mantarın gen haritasını çıkarmak için yaklaşık 10 milyon insanın saç derisinde bulunabilecek miktara denk gelen 10 litre mantar yetiştirdiler. Malassezia’nın DNA’sını tamamen çözüp, ardından karmaşık bir yapboz gibi tekrar birleştirdiler.

29 Aralık 2008 Pazartesi

Çok farklıyız, çoook..


Kadın ve erkek arasındaki en büyük fark nedir? Bu sorunun cevabını düşünmeyen kadın yoktur herhalde. Biz size şöyle özetleyebiliriz; siz ağlarken, o neden ağladığınıza anlam veremez....

Erkeğin kadından farkı

Anlatmak istediğimiz biz duygularımızı ne kadar açık anlatırsak anlatalım erkekler bu duyguları anlamakta zorluk çekerler. Siz onun yüzünden karşısında hıçkırıklara boğulurken, o size "niye ağlıyorsun" diye sorar. Bu küçük bir    örnek olsa da tüm kadınların yaşadığı bir örnektir.  

Erkekler ilişkide daha birçok şeyi sizden farklı düşünür. Aşk hakkında sizden farklı düşünür? Mesela neleri mi farklı düşünür? Erkeklerin gözünden aşk şöyledir:  

   

Özel günlerin hiçbir önemi yok!   
      
Erkekler genelde aşkta küçük ayrıntılar üzerinde durmazlar. Örneğin yıl dönümlerinizi, doğum gününüzü unutabilirler. Ancak bu onlar için çok büyük bir sorun değildir. Hatta çoğu kez özel gün kavramının ne olduğunu bile hatırlamazlar. Çünkü bu gibi şeyler onlara göre küçük detaylardır. Kötü niyetle değil ama kendilerince hayatta önem verdikleri başka şeyler olduğundan çok da fazla tarihlere takılıp kalmazlar. Bu nedenle sevgiliniz sizin ile ilgili özel bir günü unuttuğunda hemen bozulup üzülmek yerine, kibarca uyarın ve asla bunu sizi sevmediği için yaptığını düşünmeyin.


Onu arayıp aramamanız çok da önemli değildir!

Kadınlar sevgilileri tarafından aranmayı ve ilgilenilmeyi çok sever. Oysa telefon etmek erkekler için çok de gerekli bir durum değildir. Sevgilisini gün içinde mutlaka araması gerektiğini düşünmez. Hatta eğer bu konuda ona biraz sitemli davranırsanız, neden böyle davrandığınızı ve bir telefon görüşmesine neden bu kadar önem verdiğinizi anlayamaz.



Biten bir ilişki arkasından ağlanmaz

Erkekler bazı durumları kadınlara göre daha kolay kabullenebilir. Ayrılık onlar için kabullenilmesi gereken bir gerçektir. Eğer ilişki bitmişse, ayrılmak gerekiyorsa yapılacak bir şey yoktur. Tabii bu tamamen onların üzülmediği anlamına gelmez. Çoğu zaman üzüntülerini dışa vurmamayı, duygularını karşısındakine aktarmamayı tercih ederler. Böyle zamanlarda mantıklı düşünceyi ön plana çıkarırlar. Onlar için bir ilişki bittiyse bitmiştir, üzülse bile bunun fayda sağlamayacağını düşünür.


Öpüşerek zayıflayın

İlişkilerin olmazsa olmazı öpüşmeler... Önce gözler, sonra da dudaklar kilitlenir. Çiftler kendilerini öpüşmenin ritmine teslim eder ve o anının tadını doyasıya çıkarır. Öpüşmek ilişkideki pek çok gizli kalmış gerçeğin aydınlanmasına da neden olur. Öpüşme tarzınız ilişkinizi ele verir! İşte öpüşmenin yararları:

ÖP
1- Strese karşı iyidir. İnsulin ve adrenalin üretiminin artmasıyla, böbreküstü bezlerde adrenalinle birlikte stres hormonu kortisol azalır. 

2- Kalp ritmini hızlandırarak, nabzı, normal bir idman temposu sayılan dakikada 110 vuruşa yükseltir.
 
3- Ciğerleri güçlendirir. Normalde dakikada 20 kez nefes alınırken öpüşme sırasında 60’a kadar çıkılır. 

4- Yutkunmaya bire birdir. Öpüşmek yutkunma konusunda nefes tutmak gibi yöntemlerden daha etkilidir.
 
5- Kırışıkların düşmanıdır. 30 yüz kasını harekete geçirerek, kırışıklıklara iyi gelir.
 
6- Zayıflatır: 2 dakika öpüşmeyle 15 kalori yakılır.

7- Aşı gibidir. Öpücük, bağışıklık sistemini uyarır ve antikor üretimini artırır. Öpüşmenin ruhu kanatlandırması da, bağışıklık sistemini güçlendiren ilave bir işlevdir.
 
8- Dişlere iyi gelir: Tükürük salgısı arttığından diş minesi güçlenir. Ayrıca sık öpüşenler ağız sağlıklarına özen gösterir.


Öpüşmek ilişkideki pek çok gizli kalmış gerçeğin aydınlanmasına neden oluyor, öpüşme tarzınız ilişkiniz hakkında ipuçları veriyor.


Öpüşme tarzınız ilişkinizin aynası
İlişkilerin olmazsa olmazı öpüşmeler... Önce gözler, sonra da dudaklar kilitlenir. Çiftler kendilerini öpüşmenin ritmine teslim eder ve o anının tadını doyasıya çıkarır.
Öpüşmek ilişkideki pek çok gizli kalmış gerçeğin aydınlanmasına da neden olur. Öpüşme tarzınız ilişkinizi ele verir!


Hazır mısınız? Öpüşme tarzlarıyla ilgili analize başlıyoruz!
Kendinden geçiyorsa
Sevgiliniz / eşiniz öpüşme esnasında kendini kaybediyorsa ve öptükçe öpesi geliyorsa size deliler gibi tutkun demektir.
Her öpüştüğünüzde sanki ilk kez öpüşüyormuşsunuz gibi bir heyecan duyuyorsa size ilk günkü gibi aşık demektir.
Gözleri açıksa
Ateşli bir öpüşmede kadın da erkek de gözler kapalı kendilerinden geçerler. Peki ya partnerinizin öpüşme sırasında gözleri sürekli açıksa: Bir anlamda kendine güvensizlik ve paranoya göstergesi. Öpüşürken kendini kaybetmiyor, hatta o esnada kafasında başka bir mesele var.


İlk adım sizdense
Her zaman öpüşmeyi ilk siz başlatıyorsanız:
# İlişkinin biçimlenişi konusunda kararsız ve kendini sorumlu hissetmek istemiyor.
# Öpüş biçiminizi pek sevmiyor.

# Sizden biraz çekiniyor.
İlgi alanı boynunuzsa
Öpüşmeye başladığınızda dudaklarınızdan boynunuza doğru kayıyorsa:
# Sevgiliniz ilişkinizde duygusal çalkantılar içinde! Size karşı güven sıkıntısı da yaşıyor, ilişkinizdeki yanlışların farkına varmanın zamanı geldi!
# Kötü öpüşüyor olma ihtimali çok yüksek! Yoksa neden dudaklarınızdan hemen boynunuza yönelsin ki!
Esniyorsa
Uzun uzun öpüştükten sonra o da ne? Sevgiliniz esnemeye başladı! Uykusu geldi diye bir düşünceye kapılmayın. Neden mi? Öpüştükten sonra esnemesi, partnerinizin o ilişkide heyecanının azaldığının işareti..




Evlenince kilo mu aldınız?

Evlendikten sonra kilo almayan var mı? Varsa tebrik ediyorum

Çünkü bu işi yapmama rağmen ben bile düğün sonrası 2-3 kilo aldım. Geçtiğimiz yaz başında bana gelen 30 yaşlarındaki bir genç kadın ağlayarak, 1 yıl içinde yaklaşık 10 kilo aldığını söyledi. Çaresizlik içindeydi, tipi çok değişmişti ve bu onun kendine güvenini çok sarsmıştı. 
Önce birlikte sorunun nereden kaynaklandığını bulduk, sonrasında doğru bir beslenme programıyla zorlanmadan fazla kilolarını verdi. Son gelişinde yüzü gülüyordu. Eski gardırobuna geri dönmüştü!

EVLENDİKTEN SONRA NİÇİN KİLO ALIYORUZ? 

Benim saptadığım nedenler şunlar: Nişan, düğün, aileler tanışması, arkadaşların tanışması gibi organizasyonlar insanı yoruyor. Arkadan yeni kurulmuş cici evlerimizde rehavet dönemine giriyoruz. 


Eskiden dışarıda daha çok buluşurken, evlendikten sonra birlikte evde oturmayı, yeni evimizin keyfini çıkarmayı tercih ediyoruz. Eşofmanlar kiloyu göstermiyor. Ayrıca evde buzdolabı hep elimizin altında! 

Evliliğin özellikle ilk yılında davetler çok oluyor. Aile yemekleri, arkadaşlarla kutlamalar derken işin dozu kaçıyor. 

Evlilikle birlikte hayatımız bir düzene giriyor. Ancak bu düzen monotonluğa yol açabiliyor. Sıkıntıdan yemeyi artırıyoruz. 

Bütün o tatlı telaşlar, kovalamacalar, flörtlerin dozu azalıyor. Tabii heyecanımız da! 

Bir tür ‘oyun bitti’ ruh haline giriyoruz. Gevşeyip eskisi kadar kendimize bakmıyoruz.


Bakımlı görünmenin kolay ve ucuz yolları

Ödemeleriniz yüzünden kemerleri sıkmanız mı gerekiyor?  İşte kozmetik ürünlerine çok fazla para harcamadan güzelleşmenin yolları.. Fantastik gibi gelse de düzenli uyguladığınız da gerçekten işe yarıyor.

YÜZ BAKIMI
Yüz maskeleri: Eğer kuru bir cildiniz varsa avacado ve bal maskesi ile cildinizi nemlendirebilirsiniz. 2 yemek kaşığı avakadoyu ezin ve 2 yemek kaşığı bal ile karıştırın. Karışıma bir yumurta sarısı da ekleyebilirsiniz. Yüzünüze sürün ve 15-20 dakika bekleyin. Daha sonra ılık suyla yüzünüzü yıkayın. Cildinizin yumuşadığını göreceksiniz.

Eğer problemli bir cildiniz varsa sebzeler size yardımcı olabilir. 3 büyük havucu haşlayıp ezin ve 5 yemek kaşığı bal ya da yoğurtla karıştırın. Daha sonra yüzünüze uygulayın ve 15-20 dakika bekledikten sonra yıkayın. Cildinize ekstra bir canlılık vermek için 3 yemek kaşığı gliserin ve bir kaşık balı karıştırıp gece boyunca yüzünüzde bekletin.


Cildinizi temizlemek için: Papatya ve yonca özellikle kuru ve hassas ciltler için harika bir temizleyicidir. 60 ml kreme aynı miktarda süt ekleyin. Daha sonra karışıma iki yemek kaşığı taze veya kurutulmuş papatya ya da yonca ekleyin. Bu bileşenleri hafif ateşte kaynamasına izin vermeden yavaş yavaş karıştırın. Ateşi kapatıp iki saat bekledikten sonra karışımı buzdolabında saklayın. Daha sonra pamukla cildinize uygulayın.



Sıkılaştırıcı: Cildi ve gözenekleri sıkılaştırmak için çiğ yumurtanın beyazını göz çevresi haricinde yüzünüze uygulayın. 15 dakika beklettikten sonra  cildinizi ılık suyla yıkayın. 

Nemlendiriciler: Damıtılmış birkaç damla suya birkaç damla tatlı badem yağı ilave edin. Avucunuzun ortasına dökün ve nazikçe yüzünüze sürün. Cildinizi yumuşak ve ipeksi hissedinceye kadar yüzünüzde bekletin.

Yüzü fırçalamak: Parlak bir cilt için 1 çay kaşığı gül yağını bir çay kaşığı tuz ile karıştırın. Masaj yaparak yüzünüze ve boynunuza uygulayın. Bu cildinizdeki ölü derilerin temizlenmesine yardımcı olacaktır.  Cildiniz yağlı ise, 2 yemek kaşığı kepek ve yarım yemek kaşığı kurutulmuş maya ile bir çay kaşığı taze limon suyu ve bir yemek kaşığı su ekleyin. Karışımı 2 dakika ılık suyla yıkadığınız yüzünüze göz çevresi hariç masaj yaparak uygulayın.

VÜCUT BAKIMI
Vücudunuz için şeker, eszilmiş muz ve bal karışımını cildinize uygulayın. İyi bir sonuç için karışımı, duş sırasında  ara vererek 3-4 dakika masaj yapıp vücudunuza uygulayarak bekleyin. Daha sonra vücudunuzu yıkayın ve kurulayın. Cildiniz daha parlak ve canlı hale gelecek. Genel vücut fırçalaması için badem ve kepek kullanın. Yarım kase bademi yarım kase kepek ve sıcak yeşilçay ile karıştırın. Vücudunuzu serinletmek için lavanta yağı da uygulayabilirsiniz. Yeşil çay cildiniz için iyi bir sıkılaştırıcı ve kepek de ölü derileri temizlemeye yardımcı olabilir. 


27 Aralık 2008 Cumartesi

Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için Yüz Maskesi

Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için Yüz Maskesi















Gelin bu hafta sonunu kendinize ayırın. Çoktandır ihmal ettiğiniz cildinize besleyici bir maske hazırlayın. Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için ne sihir, ne de mucize gerekiyor. Sadece buzdolabınızı açmanız ve içindeki meyve, yumurta ya da sebzelerle güzellik maskesi hazırlamanız yeterli. 

Hiç değilse haftada bir günü kendinize ayırın. Hem dinlenin hem de güzelleşmenin keyfine varın. Telefonun fişini çekin. En sevdiğiniz kaseti çalın. Kanapeye uzanıp kafanızdaki tüm düşünceleri silip kendinizi müziğin ritmine bırakın. Siz gevşedikçe ve içinizdeki stresi attıkça cildiniz de gevşeyecek ve nefes almaya başlayacaktır. Cildiniz artık beslenmeye hazırdır. Mutfağa gidin ve buzdolabının kapağını açın. Cilt tipinize uygun ya da cilt sorunlarınıza çare olacak malzemeyi alıp maskeyi hazırlayın. 

Doğal maskeler, ani etkili olup cildi nemlendiriyor, tazeliyor ve kırışıklıkları gideriyor. İçerdikleri maddelere göre ciltteki işlevleri de değişiyor. Kimi yağlı ciltlere iyi gelirken, kimi kuru ciltlere nem kazandırıyor. Ancak dikkat! Cilt tipinize uygun olmayan maddeleri içeren bir maske, cildinize zarar verebiliyor. Örneğin; kuru ciltliyseniz limon ve greyfurt gibi turunçgillerden uzak durmanızda yarar var.

Özellikle içinde bulunduğumuz şu günlerde kirli havaya, sert rüzgarlara ve sigara dumanına maruz kalan cilde maske uygulamak çok yararlı. Çünkü maskeler, cilde derinlemesine etki ediyor. Maskeyi cildinizin durumuna göre haftada 1 veya 15 günde bir uygulayabilirsiniz.

Meyve, sebze ve yumurta gibi besinlerden oluşan maskeleri evde hazırlamak hem çok kolay hem fazla zaman almıyor, üstelik ekonomik de.
bunun için üşenenler ya da’nasıl olsa her gün nemlendirici krem sürüyorum, geceleri besleyici krem kullanıyorum, maskeye ne gerek var’ diyenler olabilir. 

Dermatologlara göre ince bir kat tabaka halinde sürülen kremlerin aksine maskeler, cildi neredeyse 3 mm ile yarım santim kalınlığında bir tabaka halinde kaplayarak dış etkenlerle ilgisinin tamamen kesilmesini sağlıyor. Böylece cilt, maskedeki tüm vitamin ve mineralleri kolaylıkla özümsüyor.

Maske sürmenin incelikleri 
*Önce cilt tipinizi belirleyin. Cildinize uygun meyve ya da sebzeyi seçin. Yapraklı sebzeleri kaynar suda 3 dakika bekletip süzün. Soğuyunca cildinizin üzerine yerleştirin. Diğer sebzeleri ise robotta püre haline getirin. Akmayacak kıvama gelince maskeniz hazır demektir. 

* Maskeyi sürmeden önce cildinizi temizleyin. Çünkü kirli cilt maskeyi özümseyemez. Bunun için bir parça pamuğa temizleme sütünü döküp önce tüm cildinizi temizleyin, sonra ılık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

* Maskeyi göz ve dudak çevresi hariç tüm yüz ve boynunuza kalın bir tabaka halinde sürün. Kesinlikle bir yere uzanıp kafanızdaki düşünceleri boşaltın. Çünkü bu pozisyon, vücudun gevşemesine yol açarak hem maskenin akmamasını hem de cildin maskeyi daha kolay özümsemesini sağlıyor. 

* Önerdiğimiz maske tariflerindeki bekleme sürelerini aynen uygulayın. Aksi durumda maske cildinize zarar verebilir. Maskeyi temizlemek için ılık suya batırılmış pamukla cildinizi silip yıkayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın. 
Kızarıklık sorunlarına ahududu 
Probleminiz:
Cildinizde dolaşım sorunları var. Kılcal damarlarınız zaman zaman hiç de estetik olmayan görüntülere yol açıyor. Sivilceler ve yer yer kızarıklıklar ortaya çıkıyor. 

Ne yapmalısınız? 
Öncelikle kan dolaşımını hızlandıran sebze ve meyveleri araştırın. Frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve çilek gibi meyveler bu konuda can simidiniz olabilir. Ayrıca içerdikleri bol A vitamini sayesinde cilde pürüzsüz ve kadifemsi bir görünüm kazandırırlar. 

Size uygun maske: 
1 avuç dolusu çilek veya ahududuyu bir kâseye alın. Püre halinde ezip cildinize sürün. Ancak cildiniz kuru ise çilek püresine 2 çorba kaşığı süt kreması ekleyip karıştırın ve temizlenmiş cildinize uygulayıp 10 dakika bekletin. Yıkayıp kurulayın. 

Çileğin özellikleri: 
Çilek, bol C vitamini içerdiği için vücudun ve cildin bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Toksinlerin atılımını kolaylaştırarak vücudu temizliyor. Ayrıca bağırsakları yumuşatarak kabızlığı gideriyor. 

Yağlı cilde limon 
Probleminiz:
Cildiniz aşırı yağlı. Üstelik yer yer parlıyor ve gözenekler genişlemiş. Bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda yararlı olabilir. 

Ne yapmalısınız? 
Her sabah uyandığınızda ayna karşısına geçin ve cildinizi dikkatle inceleyin. Büyük bir olasılıkla yeni bir sivilce ile karşıla şaabilirsiniz. Yağlı cilt, sivilce ve aknelere davetiye çıkarabiliyor. Bu durumda antiseptik ve sıkılaştırıcı etkili olan limon ile maske hazırlayın. 

Size uygun maske: 
2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün. 

Limonun özellikleri: 
Sıkılaştırıcı ve mikropları öldürücü özellikler içeren limon, bol su içerdiği için toksinlerin vücuttan atılımını sağlıyor. Böylece cilt pürüzsüz bir görünüme kavuşuyor. Zengin C vitamini deposu olduğu için cildi dış etkenlerden koruyup cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunuyor.


26 Aralık 2008 Cuma

Erkeklerin gerçek kadında aradığı 7 özellik

Erkeklere göre “gerçek kadın” anlayışı oldukça farklı. Peki onlara göre aşık olunacak kişi nasıl olmalı?


1- Gerçek bir kadın minibüsçüler gibi küfretmez                                                   

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadın kesinlikle ağır küfürler ederek konuşmaz. En angarya işi yaparken ya da en zorlandığı anlarda bile. Bu tür kaba kelimeleri zihninin bir köşesinde tutar ve içinden söyler. Ancak erkek ara sıra da olsa adi kelimeler duymak isteyebilir.     

Kadınların düşündüğü: Tüm kötü kelimeleri etrafımdaki şaşkınlar için harcamak! Eğer bunları duymak bir erkeği rahatsız ediyorsa bunu anlayabilirim ama sadece onun istediği zamanlarda küfürlü konuşacak ve onun amaçlarına hizmet edeceksem buna katılmıyorum. Çok ikiyüzlü bir tavır. Kelime haznemin çeşitliliği ve renkliliğini sonuna kadar savunmayı tercih ediyorum.

2- Gerçek bir kadın kalabalık arasında takılmaz             

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadın yalnızdır. Erkek onu bir partide gördüğü zaman kimseyi tanımadığını hemen anlar. Büfenin yanında tek başına durmaktadır ve ona ulaşmak hiç de zor değildir çünkü etrafında aşılması gereken arkadaşlarından oluşan bir duvar yoktur. Ancak yalnızlığının özünde asosyal olması değil herkesle çok yakın ilişki kurmaktan hoşlanmıyor olması ve seçiciliği yatar. Kaldı ki yanına gelen erkekle sohbet etmesi ne kadar sosyal olduğunun göstergesidir. Kendine güven veren erkeklerle ilişki kurabilir ancak.

Kadınların düşündüğü: Burada güvendeyim. Kalabalığın arasına karışıp yılışık adamlarla muhattap olmaktan çok daha iyidir. En azından bu şekilde gerçekten beğendiğim bir adamla kontakt kurabilir ve onun bana yaklaşması için fırsat yaratabilirim. Ara sıra insanın buna da ihtiyacı oluyor. Ama arkadaş grubum olmadan dışarıya çıkmayı çok da tercih etmem.

3- Gerçek bir kadın topuklu ayakkabı giyer     

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadın ne basket ayakkabısı (eğer Madonna değilse), ne çizme, ne balerin ayakkabısı, ne terlik, ne Birkenstock, ne de bot giyer. Hayır gerçek bir kadın sadece topuklu ayakkabı giyer. Tıpkı eskiden büyükannelerimizin zamanında olduğu gibi. Bacakların sonsuz görünmesini sağlıyor ve yürürken çıkan tıkırtı kulağa çok hoş ve kadınsı geliyor.

Kadınların düşündüğü: Kendimi spor ayakkabıların ya da düz sandaletlerin içinde rahat hissettiğim kadar hiçbir ayakkabıda hissetmiyorum. Tabii bunların da en orijinal olan modellerini seçmeye çalışıyorum. Tabii ki yüksek topuklu, sivri burunlu ayakkabılar da satın alıyorum (hem de en pahalısından) ve giyiniyorum. Ancak her gün yüksek topuklarla yürümeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu da unutmamak gerek. Koşuşturma da cabası. Ayaklarımın isyanını duyar gibiyim. Rahat etmek istiyoruz!

4- Gerçek bir kadının saçları uzun olur   

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadının saçlarının içinde kaybolup orada yaşanabilmeli. Gerçek bir kadın aşk yaparken yeleleri boynuna dolanmalı ve sağa sola yayılmalı. Bu kesinlikle çok seksi! Eğer bir kadın saçlarını kesiyorsa bu kesinlikle düzene girmek içindir. Yoksa onları uzun bırakır. Bir erkeğin onları parmaklarıyla okşayıp şekil vermesi en doğal hakkıdır. Kadınların bazen topuz yapması da çok etkileyici olabiliyor. Özellikle mutfakta çalışırken aceleyle topladığı saçları çok seksi bir görüntü yaratabiliyor. Bunların hepsi çok kadınsı!


Kadınların düşündüğü: Son alışverişimizde birkaç etek ya da elbise satın almışsak saçımızı çok kısa kestirmeyiz. Farklı modelleri ve çeşitli boylardaki kesimler güzel ama enseye traş gerektiren çok kısa modelleri biz de çok tercih etmiyoruz. Boynumuzu ortaya çıkaran modelleri seviyoruz. Ama bunun için sadece at kuyruğu ya da topuz yapmak gerekmiyor. Kısa saç da boyun ve dekolte kısmım oldukça seksi gösterebiliyor. Bu yüzden erkeklere kısa saç ve feminenliğin paralel olabileceğini anlatmak lazım.

5- Gerçek bir kadın çivi çakmayı bilmez

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadın buzdolabının kapısını kapatmak, otomobil park etmek ve bilgisayarda "ctrl + z" yapmak için bile bir erkeğe ihtiyaç duyar. Kadınlar zeki ve duyarlıdır ancak el becerisi gerektiren işlerde değil. Çünkü onlar tamirci değiller. Gerçek bir kadın erkeği duvarda matkapla delik açarken tayyörü ile yerde oturup onu seyreder. Çünkü matkabı kullanmaya kalkarsa mutlaka kırar ya da kendini yaralar. Ve erkeği tamiratı bitince tebrik etmek için alkışlar.

Kadınların düşündüğü: Her şeyi bildiğimiz gibi yaparsak erkeklerin onuru kırılabilir. Çünkü onlar kendilerini güçlü hissetmeyi sever ve bu tür minik işleri büyüterek üstün olduklarını kanıtlamak isterler. Yani egolarını okşamak gerek. Yamuk bile olsa duvara bir tabloyu asmayı becerdiklerinde mutluluktan bayılmamız gerekiyor. Eğer eleştirir ya da kendimiz daha iyisini yaparsak onların gözünde antipatik olabiliriz. Hangi erkek tıkanan lavaboyu açabilen ya da bozulan lambayı tamir eden bir kadından hoşlanır ki. Bizim görevimiz çekici çivi yerine parmağına vurduğu zaman pansuman yapmak ya da ağrıyan yerlerine masaj yapmak! Beceriksizliğiyle alay etmeyi aklınıza bile getirmeyin.


6- Gerçek bir kadın ev işlerinden anlar

Erkeklerin söylediği: Bu gerçek bir kadının doğasında vardır. Ev için en ekonomik alışverişi yapmayı bilir. Eve arkadaşlarımla geldiğimde yarım saat içinde sekiz kişilik yemeği parmağının ucuyla hazırlayabilir. Öte yandan bulaşık makinesini çalıştırabilir, çamaşırları asıp kuruyanları tek başına ütüleyebilir. Tüm bunların organizasyonunu yaparken hiç de zorlanmaz. Erkek çorabını arayıp da bulamadığı zaman yine o bulur. Neden biliyor musunuz çünkü o gerçek bir kadındır ve kayıp çorabın nerede olduğunu bilir.

Kadınların düşündüğü: Ne kadar istesek de "aradığın şeyi bulmak için benim gibi bakmayı bil" demeyiz. Her konuda yardımcı olur sadece çorap değil aradıkları her şeyi buluruz. Bir çorabın tekiyle mutlu olabilmeleri bizi eğlendirir çünkü. Oysa bizim ev işlerinden anlamak istediğimiz etrafı çiçeklerle süslemek, buzdolabının üzerine notlar bırakmak, omuzlara kondurulan bir öpücük ya da bir tabak yemekle romantizm gibi şeyler olsa da gerçek hayatta olaylar böyle seyretmez.

7- Gerçek bir kadın sadıktır                     

Erkeklerin söylediği: Gerçek bir kadın, gerçek bir erkek gibi değildir. Gerçek bir erkek tek başına gezen yalnız bir kurda benzer. Özetle değişiklikten pek hoşlanmaz. Ara ara kendini dışarı atar ve yuvasına geri geldiği zaman hiçbir şeyin önemi yoktur. Gerçek bir kadın tıpkı dişi kurt gibidir ve minikleri korumak için yuvada kalır, erkeğini bekler. Eğer şehvet ve heyecan arıyorsa Madam Bovary gibi kendi seçimini yapmak zorunda kalacaktır.

Kadınların düşündüğü: Dişi aslan rolünü oynamamamız gerektiğini biliyoruz ama erkeklerin bizi dişi kurt olarak gördüklerini bilmiyorduk. Sadakat her iki taraf için de geçerli olmalı bu konuyu burada kapatmalı.      

Kızlık zarını diktirmek ve tıp etiği

Bekaret, Batı’dan Doğu’ya doğru gidildikçe tabu niteliği kazanan bir kavram. Uğruna cinayetler işleniyor, intiharlar yaşanıyor. Peki ama bekaret her zaman önemli miydi?

Fıkranın kendisi kadar, kitabımızın çevirmeni tarafından algılanışı da son derece çarpıcı:"Adamın biri evlendikten iki gün sonra karısını öldürür ve hakim huzuruna çıkarılır. Hakim sorar, ’Neden öldürdün oğlum karını?’ Adam, ’Bakire değildi Hakim Bey,’ der. Hakim, ’O zaman neden birinci gün öldürmedin?’ diye sorduğunda, adam, ’Birinci gün bakireydi Hakim Bey,’ diye cevap verir."

Kitabı çeviren ve bekaretin Türkiye tarafıyla ilgili ilginç ve uzun bir önsöz yazan Emek Ergün, bu fıkrayı aktardıktan sonra, hakimin sorusu üzerinde duruyor ve şu yorumu yapıyor: " Neden gerekeni yapıp anında öldürmedin de bir gün daha yaşamasına izin verdin kadının, demeye getiriyor hakimin sorusu."

Belki de meselenin kendisi bu algı farkında yatıyor. Belki de bu algı farkı yüzünden erkek bakış açısı bekaretin peşinde her anlamıyla kanlı bir tarih yazarken, kadın daha sakin bir kıyıda geziniyor öldürülmeyi bile göze alarak. Çünkü, bir tarafta, bekaretin ne olduğunu bile bilmeyen bir cehalet, diğer tarafta ise bu ceháletin bile farkında olmayan bir atalet söz konusu sanki. Ergün’ün şu tespiti ise çok sert olmakla birlikte, gerçeğin bir tarafına dokunuyor elbette:

"...Bekaret sözcüğünü ’bekar/et’ olarak da okuyabiliriz: Ataerkil düzende bakire kadın bedeni, henüz evlilikle sahiplenilmemiş bir et parçasıdır. Ama bu okuma, kadın bedeninin evliliğe kadar sahipsiz ve serbest kaldığı anlamına da gelmez çünkü bu beden, evlilik kurumu yoluyla babadan kocaya geçer."


'Zar diktirme aldatmacadır'

Bekaretin bu kadar önem taşıması, namus kavramının sadece kızlık zarına indirgenmesi, hiç kuşkusuz son derece yapay ve tartışmalı çözüm arayışlarını da beraberinde getiriyor. Mesela? Mesela, kızlık zarının dikilmesi. Amaç basit elbette, beraber olunacak veya evlenilecek kişiye bákire görüntüsü vermek. Ancak, son derece tartışmalı bir konu bu. Üstelik sadece genel ahlák açısından değil, tıp etiği açısından da tartışmalı. Dediği gibi, Emek Ergün’ün:

"Doktorlar kadınların bekaret konusunda kocalarını aldatmasına alet olmalı mı, sorusu etrafında dönen tartışmalarda, bir tarafta, ’zar diktirme aldatmacadır ve tıp etiğine aykırıdır,’ diyen doktorlar, diğer taraftaysa ’uygulama kadınların hayatını kurtarmaktadır ve tıp etiğine aykırı değildir,’ diyen doktorlar vardır."

Bir gün bizde de bu konular tartışma gündemine gelir belki.

Bekaret, bir cinsel terördür

Eşcinsel kadınlar kadından sayılmaz çünkü cinsel ilişki kurdukları kadınlarda, erkeğinki gibi, onları bir dokunuşla kadına dönüştürecek sihirli bir değnek yoktur. 

Aslında tanımı sürekli ama çok yavaş değişen ve çocukluğumuzdan itibaren sahip olduğumuz en önemli şey olarak içimize işletilen bekareti, doğanın kanunu muşçasına özümsüyor ve bekaretin yaşamımızda yarattığı cinsel terörü sorgulamadan kabul ediyoruz.

Zar diktirme uygulaması, kadınları ezen bekaret normunu devam ettirdiği ve hatta güçlendirdiği için zararlı olsa da, bu normun egemen olduğu toplumlarda kadınların öldürülmesini engellediği için yapılması gerekir.

Aslında zar diktirmenin kárlı bir aldatmaca olduğu doğrudur ama burada asıl tartışılması gereken, kocanın değil, kadının aldatılmasıdır (...) Bu durumda zar diktirme, aldatılan kadının hayatta kalmasını ve erkeklerin kendi açtıkları kuyuya düşmesini sağlayan bir uygulamadır.


Related Posts with Thumbnails
Dantel Modelleri Örgü Modelleri Hobi Dünyası
En güncel Kadın Giyim Moda sitesi.