Söz gelişi, bel çevrenizin rakamsal değeri çok önemli. Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 100 cm.den geniş bel çevresi pek makbul değil.
Fazlası şeker, tansiyon, kalp krizi, felç riski anlamına geliyor. Kan basıncınızın 125/85 mmHg.nin altında kalması da çok önemli. Peki başka?
SAĞLIK rakamlarla ölçülemez ama bazı rakamlar var ki onları mutlaka ciddiye almamız gerekiyor, bu rakamların alt ve üst sınırları arasında dolaşmak daha güvenli gibi oluyor. “Sağlıklı rakamlar” özellikle yaşlılıkta önemli hale geliyor. Çünkü yeni hayat eskisinden daha uzun ve bu uzun hayatın kalitesini –biraz da- bu rakamlar belirliyor. Mesela kan basıncınızın 125/85 mmHg.nin altında kalması çok önemli. Bu rakamın hiçbir zaman 140/90 mm/Hg.yi geçmemesi gerekiyor. Eğer geçerse bu durum kalp krizinden inmeye göz kanamasından böbrek yetmezliğine pek çok soruna aday olduğunuzu gösteriyor. 125/85’in altında kan basıncı değerlerine sahipseniz ömrünüz kesinlikle –beklenenden- daha uzun oluyor.
Kan şekerinizin açlıkta 100, toklukta 140 mm/dl.den yüksek olmaması da önemli bir nokta. Kan şekeriniz yükseldikçe kanınızın akışkanlığı azalıyor, damarlarınızın sinirlerinizin tahrip olma olasılığı yükseliyor. Eğer dikkat etmezseniz bir süre sonra bu rakamlarda göz, böbrek, kalp ve sinir sistemi hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Örneğin kalp enfarktüsü geçirme ihtimaliniz felç riskiniz artıyor. Retina kanamalarıydı, katarakttı, glokomdu derken göz sorunları bir bir sıraya giriyor.
130’un üstü zararlı
Kan yağlarınızın dengesinde de rakamsal bazı değerlere uymak zorundasınız. Mesela kötü kolesterolünüz 130’u, trigliseridiniz 200’ü geçmemeli. İyi kolesterolünüz (HDL) 40’ın altında olmamalı! Kolesterol ve trigliserid değerleriniz arttıkça ve/veya iyi kolesterolünüz azaldıkça rakamların ağırlığı sağlığınızın üstüne çökmeye başlıyor. Damarlarınız kalınlaşıp sertleşmeye, kolesterol plaklarıyla kavga etmeye ve bir süre sonra da yorgun düşmeye mahkûm oluyor. Bel çevrenizin rakamsal değeri de çok önemli. Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 100 cm.den geniş bel çevresi pek makbul değil. Fazlası şeker, tansiyon, kalp krizi, felç riski anlamına geliyor.
Sağlığı etkileyen rakamlar bir türlü bitmiyor. Bizi dinlerseniz ürik asit seviyelerinizi yüzde 6,5 mg’ın altında tutmanızda yarar var. Çünkü iyi ve sağlıklı yaşlanmanın düşmanlarından biri de kanda fazla miktarda ürik asit dolaşması. Bu maddenin fazlası kalp kapaklarına, damarlara, eklemlere, böbreklere çöküp yerleşiyor, böbrek taşı yapıyor, artrite yol açıyor, kalp kapaklarını bozabiliyor.
İyi yaşamak sağlıklı keyifli huzurlu bir hayat sürmek için tabiî ki bu rakamları birebir tutturmak zorunda değilsiniz ama hayatınızı daha da iyileştirmek bu rakamları dikkate almanızda fayda var…
Bölgesel zayıflama mümkün değil
Kİlo vermeye başladığınızda vücudunuzun hangi bölgesindeki yağların eriyeceğine siz değil genleriniz karar veriyor. Hangi egzersizi yaparsanız yapın hangi diyeti uygularsanız uygulayın vücut sizin değil, genlerinizin emirlerini dinliyor (Genel olarak da kilo alırken nerelerde yağ birikmişse kilo verilirken de o bölgedeki yağlar kayboluyor). Eğer kilo sorununuz olmadan meydana gelen bazı bölgesel yağ birikimleriniz varsa bunun en doğru yolu muhtemelen liposuctiondan faydalanmak olacaktır. Bazı diyet kliniklerinin bölgesel zayıflama yaptığını ileri sürerek karnitinle karnı inceltme, CLA ile bacaklara şekil verme önerileri de sadece aldatmacadan ibarettir.
İnsülin direnci belirtileri
Fazlası şeker, tansiyon, kalp krizi, felç riski anlamına geliyor. Kan basıncınızın 125/85 mmHg.nin altında kalması da çok önemli. Peki başka?
SAĞLIK rakamlarla ölçülemez ama bazı rakamlar var ki onları mutlaka ciddiye almamız gerekiyor, bu rakamların alt ve üst sınırları arasında dolaşmak daha güvenli gibi oluyor. “Sağlıklı rakamlar” özellikle yaşlılıkta önemli hale geliyor. Çünkü yeni hayat eskisinden daha uzun ve bu uzun hayatın kalitesini –biraz da- bu rakamlar belirliyor. Mesela kan basıncınızın 125/85 mmHg.nin altında kalması çok önemli. Bu rakamın hiçbir zaman 140/90 mm/Hg.yi geçmemesi gerekiyor. Eğer geçerse bu durum kalp krizinden inmeye göz kanamasından böbrek yetmezliğine pek çok soruna aday olduğunuzu gösteriyor. 125/85’in altında kan basıncı değerlerine sahipseniz ömrünüz kesinlikle –beklenenden- daha uzun oluyor.
Kan şekerinizin açlıkta 100, toklukta 140 mm/dl.den yüksek olmaması da önemli bir nokta. Kan şekeriniz yükseldikçe kanınızın akışkanlığı azalıyor, damarlarınızın sinirlerinizin tahrip olma olasılığı yükseliyor. Eğer dikkat etmezseniz bir süre sonra bu rakamlarda göz, böbrek, kalp ve sinir sistemi hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Örneğin kalp enfarktüsü geçirme ihtimaliniz felç riskiniz artıyor. Retina kanamalarıydı, katarakttı, glokomdu derken göz sorunları bir bir sıraya giriyor.
130’un üstü zararlı
Kan yağlarınızın dengesinde de rakamsal bazı değerlere uymak zorundasınız. Mesela kötü kolesterolünüz 130’u, trigliseridiniz 200’ü geçmemeli. İyi kolesterolünüz (HDL) 40’ın altında olmamalı! Kolesterol ve trigliserid değerleriniz arttıkça ve/veya iyi kolesterolünüz azaldıkça rakamların ağırlığı sağlığınızın üstüne çökmeye başlıyor. Damarlarınız kalınlaşıp sertleşmeye, kolesterol plaklarıyla kavga etmeye ve bir süre sonra da yorgun düşmeye mahkûm oluyor. Bel çevrenizin rakamsal değeri de çok önemli. Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 100 cm.den geniş bel çevresi pek makbul değil. Fazlası şeker, tansiyon, kalp krizi, felç riski anlamına geliyor.
Sağlığı etkileyen rakamlar bir türlü bitmiyor. Bizi dinlerseniz ürik asit seviyelerinizi yüzde 6,5 mg’ın altında tutmanızda yarar var. Çünkü iyi ve sağlıklı yaşlanmanın düşmanlarından biri de kanda fazla miktarda ürik asit dolaşması. Bu maddenin fazlası kalp kapaklarına, damarlara, eklemlere, böbreklere çöküp yerleşiyor, böbrek taşı yapıyor, artrite yol açıyor, kalp kapaklarını bozabiliyor.
İyi yaşamak sağlıklı keyifli huzurlu bir hayat sürmek için tabiî ki bu rakamları birebir tutturmak zorunda değilsiniz ama hayatınızı daha da iyileştirmek bu rakamları dikkate almanızda fayda var…
Bölgesel zayıflama mümkün değil
Kİlo vermeye başladığınızda vücudunuzun hangi bölgesindeki yağların eriyeceğine siz değil genleriniz karar veriyor. Hangi egzersizi yaparsanız yapın hangi diyeti uygularsanız uygulayın vücut sizin değil, genlerinizin emirlerini dinliyor (Genel olarak da kilo alırken nerelerde yağ birikmişse kilo verilirken de o bölgedeki yağlar kayboluyor). Eğer kilo sorununuz olmadan meydana gelen bazı bölgesel yağ birikimleriniz varsa bunun en doğru yolu muhtemelen liposuctiondan faydalanmak olacaktır. Bazı diyet kliniklerinin bölgesel zayıflama yaptığını ileri sürerek karnitinle karnı inceltme, CLA ile bacaklara şekil verme önerileri de sadece aldatmacadan ibarettir.
İnsülin direnci belirtileri
- Karın çevrenizde yağ birikiminiz varsa
- Kolesterolünüz ve özellikle trigliserit seviyeleriniz yüksek, HDL kolesterolünüz düşükse
- Tatlı ve alkolü canınız çok sık çekiyorsa,
- Gün içerisinde özellikle öğle yemeklerinden sonra kendinizi çok yorgun ve bitkin hissediyorsanız,
- Ekmek ve makarna, çikolata veya baklava favori yemeğinizse,
- Gece uykunuzdan kalkıp özellikle tatlı ya da nişastalı bir şeyler yemek isteğindeyseniz,
- Sabah yorgunluğunan çok şikâyetçi iseniz nedeni insülin direnci olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder