Ramazan ayında uzun süreli açlık ve susuzluk en çok hangi organı etkiliyor?
Dünya Göz Hastanesi operatörlerinden Dr. Füsun Uzunoğlu,"Uzun süreli açlık ve susuzluk, diyabetlileri olumsuz etkiliyor. Bu nedenle Ramazan ayında oruç tutan diyabetliler mutlaka doktor kontrolünde olmalı. Ayrıca bir diyabetlide oruç tutulması nedeniyle zarar görecek organlar arasında ilk sırayı göz alıyor" dedi.
Dr. Uzunoğlu, Ramazan ayında oruç tutan şeker hastalarını, dikkat etmeleri gereken konularda uyardı. Drk. Uzunoğlu, “Diyabetli hastaların yaklaşık 1/3’ünün, doktorların uyarılarına rağmen oruç tuttuğunu ve önemli bir kısmının da geleneksel nedenlerle ve kan şekerinin aşırı düşmesi nedeniyle Ramazan ayında daha fazla tatlı tükettiklerini dile getirdi” dedi. Uzun süreli açlık ve susuzluğun, insülin kullanan hastalarda hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi) atağına neden olabileceğini söyleyen Dr. Uzunoğlu, hastaların terleme, tireme, baş dönmesi, dudaklarda uyuşma, dikkat bozukluğu, bulanık görme ve sinirlilik gibi rahatsızlıklarının olacağını bildirdi.
-DOKTOR KONTROLÜ ŞART-
Dr. Uzunoğlu, Tip II diyabetli hastalarda kabul edilebilir bir riskle kontrollü olarak oruç tutmaya izin verilirken, Tip I diyabetli hastalar, kan şekeri düzensiz olan hastalar, dejeneratif bir hastalığı olanlar, hamileler ve yaşlıların oruç tutmaması gerektiğini belirtti. Dr. Uzunoğlu, “Diyabetli hastaların oruç tutmaları durumunda mutlaka doktor kontrolü altında olmaları gerektiğini ve henüz diyabet tanısı konmamış sağlıklı kişilerin de oruç tutmaya başlamadan evvel açlık kan şekeri ile tokluk kan şekerini ölçtürmesi gerektiğini” ifade etti.
-DİYABETLİLER, GÖZE DİKKAT-
Dünyada körlüğe sebep olan hastalıklar arasında en başta diyabetin bulunduğunu hatırlatan Dr. Uzunoğlu, şunları söyledi:
“Kan şekerindeki düzensiz iniş ve çıkışlar, organları olumsuz etkilemektedir. Gözde etkilediği en önemli organ ise RETİNA (gözün görme hücrelerinden oluşan tabaka)dır. Retina’daki hastalık noktasal kanamalar ve damar çeperlerinde mikro-baloncuklar şeklinde başlar ve damar tıkanıklıkları, sızıntılar, yeni-damarlanmalar ve ani göz içi kanamaları, yırtıklar ile devam eder. Şeker hastalarının yüzde 80-90’ında retinada bu hastalığın en geç 10 yılda ortaya çıktığını biliyoruz. Diabet tanısı almış olan hastaların 6 ay -1 yıl aralarla hiçbir yakınmaları olmasa da retina muayenesi olmaları bu nedenle büyük önem taşır. Diabetik Retinopati adı verilen bu hastalıkta erken teşhis başarılı bir tedavi için öne taşır.”
-GÖZDE AŞIRI KAŞINTI, ŞEKER HASTALIĞI HABERCİSİ-
“Şekerin yükselmesi ile gözde kaşıntılar meydana gelebilir. Bunlar basit göz damlalarıyla rahatlatılabilir. Aynı şekilde, Göz tansiyonu (glokom) da şeker hastalarında önemlidir. Bu hastaların aynı zamanda tansiyonu ve kolesterol gibi sorunlarının olması, ayrıca kullandıkları tansiyon ilaçları, göz tansiyonu fazla yükselmese de görme sinirinin beslenmesini bozmakta, hastayı glokoma bağlı görme kaybına (normal tansiyonlu glokom) daha hassas hale getirmektedir.
Hamilelikte ise şeker hastalığına bağlı retinopatinin hormonal nedenlerle daha hızlı ilerlediği bilinmektedir. Bu nedenle retina muayenesi bu hastalarda sık sık tekrarlanmalıdır.”
Dr. Uzunoğlu, Ramazan ayında oruç tutan şeker hastalarını, dikkat etmeleri gereken konularda uyardı. Drk. Uzunoğlu, “Diyabetli hastaların yaklaşık 1/3’ünün, doktorların uyarılarına rağmen oruç tuttuğunu ve önemli bir kısmının da geleneksel nedenlerle ve kan şekerinin aşırı düşmesi nedeniyle Ramazan ayında daha fazla tatlı tükettiklerini dile getirdi” dedi. Uzun süreli açlık ve susuzluğun, insülin kullanan hastalarda hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi) atağına neden olabileceğini söyleyen Dr. Uzunoğlu, hastaların terleme, tireme, baş dönmesi, dudaklarda uyuşma, dikkat bozukluğu, bulanık görme ve sinirlilik gibi rahatsızlıklarının olacağını bildirdi.
-DOKTOR KONTROLÜ ŞART-
Dr. Uzunoğlu, Tip II diyabetli hastalarda kabul edilebilir bir riskle kontrollü olarak oruç tutmaya izin verilirken, Tip I diyabetli hastalar, kan şekeri düzensiz olan hastalar, dejeneratif bir hastalığı olanlar, hamileler ve yaşlıların oruç tutmaması gerektiğini belirtti. Dr. Uzunoğlu, “Diyabetli hastaların oruç tutmaları durumunda mutlaka doktor kontrolü altında olmaları gerektiğini ve henüz diyabet tanısı konmamış sağlıklı kişilerin de oruç tutmaya başlamadan evvel açlık kan şekeri ile tokluk kan şekerini ölçtürmesi gerektiğini” ifade etti.
-DİYABETLİLER, GÖZE DİKKAT-
Dünyada körlüğe sebep olan hastalıklar arasında en başta diyabetin bulunduğunu hatırlatan Dr. Uzunoğlu, şunları söyledi:
“Kan şekerindeki düzensiz iniş ve çıkışlar, organları olumsuz etkilemektedir. Gözde etkilediği en önemli organ ise RETİNA (gözün görme hücrelerinden oluşan tabaka)dır. Retina’daki hastalık noktasal kanamalar ve damar çeperlerinde mikro-baloncuklar şeklinde başlar ve damar tıkanıklıkları, sızıntılar, yeni-damarlanmalar ve ani göz içi kanamaları, yırtıklar ile devam eder. Şeker hastalarının yüzde 80-90’ında retinada bu hastalığın en geç 10 yılda ortaya çıktığını biliyoruz. Diabet tanısı almış olan hastaların 6 ay -1 yıl aralarla hiçbir yakınmaları olmasa da retina muayenesi olmaları bu nedenle büyük önem taşır. Diabetik Retinopati adı verilen bu hastalıkta erken teşhis başarılı bir tedavi için öne taşır.”
-GÖZDE AŞIRI KAŞINTI, ŞEKER HASTALIĞI HABERCİSİ-
“Şekerin yükselmesi ile gözde kaşıntılar meydana gelebilir. Bunlar basit göz damlalarıyla rahatlatılabilir. Aynı şekilde, Göz tansiyonu (glokom) da şeker hastalarında önemlidir. Bu hastaların aynı zamanda tansiyonu ve kolesterol gibi sorunlarının olması, ayrıca kullandıkları tansiyon ilaçları, göz tansiyonu fazla yükselmese de görme sinirinin beslenmesini bozmakta, hastayı glokoma bağlı görme kaybına (normal tansiyonlu glokom) daha hassas hale getirmektedir.
Hamilelikte ise şeker hastalığına bağlı retinopatinin hormonal nedenlerle daha hızlı ilerlediği bilinmektedir. Bu nedenle retina muayenesi bu hastalarda sık sık tekrarlanmalıdır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder